Günlük hayatlarımızın vazgeçilmez bir parçası olan çayın, varoluş hikayesi M.Ö.' ye kadar dayanmaktadır. Çay, Çin'de medikal amaçlarla kullanılmaya başlanıp, o dönemdeki Çin imparatorunun tesadüfen çay bitkisinin sıcak suya düşmesine şahit olması ve o suyu içince hoşuna gitmesiyle başlamış olup sonrasında tüm dünyaya yayılmıştır.
Çay çeşitleri olarak baktığımızda ise bunları 5 başlıkta toplayabiliriz. ‘’Siyah çay’’, ‘’Yeşil çay’’, ‘’Oolong’’, ‘’Beyaz çay’’ ve Kırmızı çay yani ‘’Rooibos çayı’’.
Bilimsel adı "Aspalathus Linearis" olan Rooibos çayın diğer adı "Kırmızı Çay’dır. Çünkü Afrika dilinde Rooibos ‘’kırmızı çalı" demektir. Bu kırmızı çalı Güney Afrika'da ‘’Cape’’ adı ile bilinen bölgede yetişen ve yalnızca bu bölgeye has kırmızıya benzeyen bir çalının dikenlerinden elde edilir.
Rengi bildiğimiz siyah çay renginde olup, siyah çayın aksine kesinlikle kafein ve tein içermez. Dünyanın en eski çayı ve antioksidan kaynağı olan "Kırmızı Çalı" yani Rooibos bir efsaneye göre; İngilizlerin Afrika’yı sömürgeleştirdiklerinde Afrikalıların içtikleri siyah çayları ellerinde almış ve bölgedeki çalılıkları göstererek " siz bunları için" demişler. Gösterilen çalıları içen Afrika halkının, daha mutlu, daha enerjik ve sağlıklı oldukları İngilizler tarafından fark edilmiş. İngilizler daha önce küçümsedikleri bu kırmızı çalıları Afrika halkının elinden alıp keşfetmeye başlamışlar.
İngilizlerin Afrikalılar'ın ellerinden aldıkları bu kırmızı çalılar bilindiği üzere çok eski bir geçmişe sahiptir. Ancak ‘’Rooibos Çayı’’ modern dünyada son 10 yıldır popüler olarak bilinmektedir.
Doğanın sihrini hissetmeniz dileği ile...